ARKA PLAN

11 Mart 2010 Perşembe

7 AYLIK BEBEK GELİŞİMİ

Yaşamının 7. ayında bebekte hızlı bir gelişim izlenebilir. Doğumdan bu yana çok şey öğrenmiştir, ancak hayatının bu ilk senesinde aktif duruma gelme hazırlıkları hep devam edecektir. Sonraki üç ay boyunca bebek oldukça hareketli olacaktır. Ayrıca fiziksel ve zihinsel gelişiminin yanısıra mantık ve dil gelişiminde de önemli aşamalar kaydedecek ve tüm bunlar bebeğin temel problem çözme yeteneğini geliştirecektir.
Bebek büyürken, dünyası da onunla beraber büyür. Bu ay sonunda bebeğiniz yerde emeklemeye başlayacak. Elleri ve dizleri üzerinde kendini kaldıracak ve ileri geri hareket etmeye çalışacak; kısa bir süre sonra da bir eliyle gözüne kestirdiği bir şeye uzanacak. Bu egzersize devam ettikçe bir süre sonra el ve ayakları kendiliğinden uyumlu olarak hareket etmeye başlayacak. İlk başta sadece geri geri gidebilse de kısa bir süre sonra hareketlerini daha rahat kontrol edebilecektir. Emeklerken oluşan güvensizlik duygusu bir süre sonra kaybolabilir, bazı bebeklerde ise bu güvensizlik şiddetli bir ayağa kalkma isteğine dönüşebilir.
Her bebek aynı düzende gelişme göstermez. Bazı bebekler emeklemeden önce veya sonra veya emekleme yerine, alternatif farklı bir stil geliştirebilir. Kimi bebek sadece bir yöne doğru giderken, bir diğeri ise geri geri gidebilir. Emekleyecek kadar kuvvetlendiğinde kurbağa stili emeklemeyi deneyebilir- yani iki eli ve iki dizini beraber hareket ettirebilir. Bazı bebekler ise hızlı bir şekilde ilerleme gösterebilirler. Eninde sonunda doğru pozisyonu bulurlar, ancak bazı bebeklerin hiç emeklemeden direkt olarak ayağa kalkıp yürüdüğü de görülür.
Yeni şeyler keşfedebilmesi için bebeğin özgür bırakılması gerekir. Gün içinde oyuncakları ile fazla oynamaz ve sık sık gülücük yapar. Hareket etmeye başladığında merak ve korku beraberinde gelir. Bebek kapının dışında ne olduğunu merak etmektedir, ancak siz yanında olduğunuz için sizi de bırakmak istemez. Bir süre sonra kararsızlığı bırakır ve kısa bir süre için de olsa ileri bir adım atar. Biraz sonra sizin aynı yerde olup olmadığınızı kontrol etmek için geri döner. Eğer geniş bir ev içinde sürekli yer değiştiriyorsanız, endişelenmemesi için birkaç dakikada bir kendinizi gösterin.
Bebeğin sadece hareket etme yeteneği değil, oturabilme becerisi de iyice gelişmiştir. Artık neredeyse desteksiz oturabilir. Bazı bebekler kendi başlarına bile oturabilirler, ancak büyük bir olasılıkla bunu yaparken bir yana doğru kayarlar. Önceleri, bebeğiniz düşmemek için ellerini kullanacaktır. Bir süre sonra ise dengesi gelişecek ve otururken oyuncaklarla oynamak gibi, başka işlerle de ilgilenebilecektir.
Bebek, her yönden değişim geçirmesine rağmen uyku düzeni sabit kalır. Bazı bebekler gün sonunda yorgunluktan uyuyakalırken, bazıları da yoruldukça daha hareketli olurlar. Bebeğin uyku durumuna kolayca geçip geçemediğini gözlemleyin. Ev içinde gürültülü oyunlar eğlenceli olmakla birlikte, bebeğin uykusunu dağıtacağından yatma vakti için çok uygun sayılmaz. Uyku saati yaklaştıkça hareketli oyunlara biraz sınır koyabilir ve temposunu yavaşlatabilirsiniz. Yoğun bir günün sonunda bebeğiniz, biraz sallamadan sonra uyumaya karşı çıkmayacaktır. İlk altı aydan sonra uykusu ve uyku düzeni seyahat ve hastalık gibi dış faktörlerden etkilenecektir.
Bebeği rahatlatmak için uyku öncesi banyoyu da deneyebilirsiniz. Bebeğiniz muhtemelen büyük küvete geçiş yapmıştır. Küveti sadece birkaç santim suyla doldurun. Bebekler suda oynamaya bayılır, ancak sabunlu iken vücudu kaygan olacağından onu kesinlikle yalnız bırakmamalısınız.
Uyku gibi, yeme alışkanlıkları da aynı kalır. Ancak bebeğinizin nesneleri tutma yeteneği geliştikçe artık parmaklarından çok avuç içlerini kullanmaktadır elinde tutabileceği yiyeceklerden hoşlanmaya başlar. Nesneleri bir elinden diğerine geçirmek, onun için hala pek keyiflidir ve erişebildiği her şeyi iter, sıkar veya atar.
Bu yüzden kavrayabileceği (parmak boyutlarında olan) yiyecekler onun için eğlenceli olur. Öğünler arasında huzursuzlanabilir. Öğünler arasında verilen yiyecekler huzursuz olan bebeği biraz sakinleştirir, ancak bunun bir alışkanlığa dönüşmesine izin vermemelisiniz.Her ne kadar bebeğiniz elinde tutabileceği yiyecekleri yemekten hoşlanıyor olsa da sizin verdiğiniz yemekleri ağzından çıkartabilir. Bunun en büyük nedeni kendi kendine yemek yeme arzusudur. Ancak her ne kadar denemek hoşuna gitse de henüz kaşığı ağzına götürmeye hazır değildir. Yaşadığınız kargaşa ve dağınıklık sizi kızdırmasın bebeğiniz sadece gördüğü her şeyi taklit etmeye çalışıyor. Mama sandalyesini de tıpkı sizin temizlediğiniz gibi temizlemek isteyecektir. Hangi elini kullandığı çok belirgin olmamakla birlikte, her beş çocuktan dördü sağ elini kullanmaya eğilimlidir.
Bebeğinizin farklı gıdalarla beslenmeye alışması arzu edilen bir durumdur, ancak bu şimdilik çok da şart değildir, önemli olan bebeğinizin yemek yemekten keyif almasıdır. Düzenli olarak yeni yemekler vermeye devam edin. Değişik tatlar denemesini sağlayın, ancak “tabağını tertemiz yapmasını” veya bunun gibi hoşlanmayacağı şeyleri ondan talep etmeyin. İlgisini kaybettiğinde ve ağzından geri çıkardığında yeteri kadar yemiş demektir, ısrar etmeyin.
Ebeveynler genelde bebeğin ana yemeğinin günün hangi saatinde verilmesi gerektiğini bilemezler. Besin değeri düşünüldüğünde bunun fazla önemi yoktur, ancak farklı yemekleri yiyebileceği zamana kadar et-sebze menüsü gün ortasında verilmelidir. Bir çok anne-baba bebeğin akşam yemeğinden önce yedirilip, sonra ailesi yemeğini yerken onlara mama sandalyesinde oturarak eşlik etmesini tercih eder. Ancak bunun yerine bebeği erkenden uyutup, sonra da sakin bir akşam yemeği yemek daha yerinde olabilir.
Bu dönemde bebekler, önlerinde farklı yemek seçenekleri olduğundan biberondan sıkılabilirler. Eğer bir kaptan da yardımla içebiliyorsa, günde birkaç kez aldığı biberonu bırakabilirsiniz. Yine de bu konuda fazla aceleci olmayın-bazı bebekler hala emmeyi tercih edebilir ve birinci senenin sonuna kadar memeden kesilmeye hazır olmayabilirler.
Bu dönemde ortaya çıkan bazı yeni davranış biçimleri de anne-babaları endişelendirebilir. Örneğin ayak parmağı emmek, hijyen nedeni ile endişe yaratabilir. Ancak ayaklar, bebek kendi başına yürümeye başlayana kadar (ki bu dönemde zaten ayak parmağını emmeyi çoktan bırakacaktır) el parmakları kadar temizdir.
Kulaklarla oynamak tipik bir diş çıkarma göstergesidir. Artık bu çok belirgin bir hareket haline gelmiştir. Birçok bebek de diş çıkarırken alt dudağını emer. Diş çıkarma bazı bebeklerde diğerlerine göre daha acılı ve zor olabilir, ancak rahatsızlığı çok fazla ise, bunun başka nedenleri olup olmadığını anlamaya çalışın. Genelde bebeğin normal olmayan her türlü davranışı diş çıkarıyor olmasına yorulur. Diş çıkarmanın ishale veya çok yüksek olmamakla beraber ateşin artmasına neden olduğu doğrudur. Ancak sıkıntısının nedeni başka ciddi bir rahatsızlık da olabilir ve diş çıkardığını düşünüp bunu göz ardı etmemelisiniz.
Ses çıkarmalar yine çok yoğun olmakla beraber, bebeğiniz zaman zaman diğer motor aktivitelerine konsantre olup bu dönemde ses çıkarmayı biraz azaltabilir.
Memnuniyetini tatlı bir gülücük ya da neşeli çığlıklar gibi tamamen farklı yollarla belli edebilir. Bebek genelde yanındaki yetişkinlerin çıkardığı sesleri taklit eder ve kendisine “hayır” denildiğini daha çok sesinizin tonundan anlar.
Bebek için annesi hala dünyanın merkezidir. Saçınızı veya üzerinizdeki herhangi bir şeyi ısırarak veya çiğneyerek sizi daha iyi tanımaya çalışır. Şimdiye kadar “anne” veya “baba” dediğinde direkt olarak sizi kastetmiyor, büyük bir ihtimalle yakınında bulunan birine sesleniyor veya bir şikayette bulunuyordu. Birkaç hafta içinde ise sadece size “anne” demeye başlayacak.
Bebek artık görmediği şeylerin de aslında var olduğunu anlamaya başlar. Örneğin yere düşürdüğü şeyi aramaya başlayacak ya da sevdiği oyuncağı sadece bir ucunu görse bile tanıyacak.
Bebeğiniz ayrıca bu dönemde “neden-sonuç” ilişkisini de kavramaya başlar. Örneğin bir çarşafın üzerinde duran bebeğe ulaşıp ulaşamayacağını hisseder. Ancak çarşafı kendine doğru çekerek bebeği alabileceğini kestirebilir. Bütün bunlar size basit görünse bile aslında onun için çok önemli gelişmelerdir.
Eğer çalışmaya başlayacaksanız-ya da başlamışsanız- kendinizi suçlu hissetmeyin. Ne olursa olsun, huzurlu bir anne, huzurlu bir çocuk demektir, bu yüzden siz ve aileniz için en uygun olduğuna inandığınızı yapın.


NOT:www.meleklermekani.com sitesinden alınmıştır...

Hiç yorum yok: